back to top
15.5 C
Balçova
Cumartesi, Ekim 18, 2025
More

    Bastığı Yerde Ot Bitmez

    Bir zamanlar, Konya’ya evliyalara, ermişlere saygısı büyük olan bir vali paşa atanır. Daha ilk gününden başlar yaşamakta olan ermişleri, velileri, din ulularını araştırmaya. Adamlarından birine sorar:

    “Burada yaşayan ermişlerden kimler vardır?”

    “Alâaddin Mahallesi’nde oturan bir ihtiyar vardır efendim, herkes bu adamı ermiş olarak kabûl eder ve sayar.”

    “Öyleyse şimdi o zâtın evine gidelim!”

    Vali arabasına kurulur ve bu ünlü ermişin evine va­rılır. Ermiş dede, evinin damını düzlemeye çalışmakta­dır.

    O zamanlar Konya’da evlerin damlarında kiremit bulunmazmış. Bütün damlar toprakmış. Ermiş dede de dama yaydığı toprağı, lotaşt denilen yuvarlak bir taş­la bastırmaya, sıkıştırmaya çalışıyormuş. Aşağıdan kendisine seslenmişler:

    “Dede, vali paşa seni görmek istiyor!”

    “Af buyursunlar, yaşlı olduğum için aşağı inemeye­ceğim.”

    Vali paşa alçakgönüllülük gösterir:

    “Estağfîrullah, müsaade ederseniz ben yanınıza ge­leyim.”

    “Beni ihya edersiniz.”

    Vali, duvarcı merdivenini tırmanır, dedenin yanına varır. Hâl hatır sualinden sonra, ermiş dede konuşma­ya başlar:

    “Bizim Konya’da damlar, direklerin üzerine döşen­miş dallardan ibarettir. Bu dalların ya da kamışların üzerine de toprak dökülerek bastırılır. Böylece, dam, su sızdırmayan bir örtü ile örtülmüş olur.”

    Dede, hem konuşur, hem vali paşanın koluna gire­rek damda dolaşmaya başlarlar:

    “Damları her yıl onarmak gerek. Gevşeyen yerleri, yazdan besleyip lotaşı ile bastırmazsak kışın yağmur, kar suları sızar aşağıya…”

    Ermiş ve vali paşa kolkola damda durmadan dolaş­maktadırlar. İhtiyar, ara vermeden de anlatmaktadır: “Dama serdiğimiz toprağı ne kadar temizlersek yine aralarında ot tohumları kalıyor. Onlar da güneşi görün­ce köklenip filizleniyorlar..

    Paşam, lütfen biraz da şu köşede dolaşalım.

    Haa, ne diyordum? Kökler kalınlaşınca toprağı çat­latıyor, arkasından yağan yağmurlar şıp şıp odalara akıyor…

    Aman paşam, biraz da şu baca tarafına şeref veri­niz…”

    Vali paşa, damda bir aşağı, bir yukarı dolaşmaları­nın nedenini bir türlü kavrayamaz. İhtiyar, dam da, va­linin ayak basmadığı bir nokta bırakmamacasma do­laştırmaktadır. Vali, en sonunda dayanamaz, sorar:

    “Efendi hazretleri, anlattıklarınız iyi, güzel de, beni neden böyle dolaştırıp duruyorsunuz?”

    Ermiş dede, hazır fırsatını bulmuşken, şöyle devletin icraatlarını bir eleştireyim demiş olacak ki, ceva­bı yapıştırır:

    “Anlatayım efendim:

    Devletin ‘ayağını bastığı yerde ot bitmez’ de on­dan. Siz de bir devlet adamısınız. Damda ot bitme­sin diye sizi dolaştırdım.”


    Bu deyim, “uğursuz, bulunduğu yerin betini bere­ketini kaçıran kimse” anlamında kullanılır.

    Çok Okunanlar

    Hayırlı Ramazanlar

    Bayburtlu çiftçi harmanını kaldırmış, ekinini kurutuyormuş. Öğleden sonra gökyüzünü kara...

    İnsanlar ve Hayvanlar

    Cemal ile Temel kahvede sohbet ediyorlarmış. ...Cemal sormuş; - Söyle bakayım...

    Maliyeci ve İmam

    Maliyeci'ye sormuşlar; - Bir daha dünyaya gelsen hangi mesleği seçerdin.? -...

    Tavşanın doktora tezi

    Bir Tavşan önüne bir daktilo almış, tak tuk tak...

    Şair Eşref ve Vali

    Birgün; Kamil Paşa , yapılan bir şikayet üzerine, Şair...

    Benzer Haberler

    Popüler Kategoriler

    Önceki İçerik
    Sonraki İçerik