Cuma, Nisan 19, 2024
13.5 C
Balçova

Hassaca

Hassaca

There are currently 154 Hassaca in this directory
Abbağa
Beyaz, ak

Acer, acar
Yeni

Acımık
Safra kesesi

Afyonu Patlamak
Osmanlı zamanında Ramazan aylarında halk kısmından kimseler, gün içerisinde esrar kullanamadıkları için sahur vakti şu anki "gripin"e benzeyen bir kapsül ile bu esrarları yutarlar. Kapsül, vücut sıcaklığı ve mide asidiyle ancak 2-3 saat içerisinde çözülür ve tabir-i caiz ise patlar. Hoşluk ve mutluluk bu patlamadan sonra gerçekleşir. bu durum, halk tarafından bir teşbih ile genel akışa yansıtılarak, sabah kalkılıp da zihnin kendine gelinceye kadarki sürecindeki asabiyet haline afyonu patlamamış tabirini yakıştırır.

Oruç sebebi ile afyon alamayan kişi sahur vakti üç afyon kağıdı hazırlar. Birinci kağıt tek katlıdır ve mide asidinden dolayı 3 saat dayanır ve kağıt parçalanır. İkinci kağıt ise çift katlıdır. Bu da 6 saat kadar mideye dayanabilir. Son kağıt ise 3 katlı olup mide asidine 9 saat dayanmaktadır.

Oruç tutulurken midede açılan birinci afyon kafayı güzel yapar ve onu öğle vaktine kadar idare ederken ikinci afyon patlar bunu 3. afyon takip eder.

Akrüt
Yaramaz kişi, yaramazlık yapan

Anarya
Arabanın geri geri gitmesi

Andaç
Ölmüş aile büyüklerinin hatırası sayılan insan veya eşya

Avel
Aptal “Avel parasını kaptırmış.’’

Balcan
Patlıcan

Baran
Portakal ağaçlarının sırası fasulye tarlasında sulama hatları arasında kalan her bir bölüm. Yaklaşık 10 metreye 50 metre

Basdambak
Basamak

Bastık
Susamlı belben

Bayak
Az önce

Belben
İncirin teşte kaynatılarak elde edilen pestiline verilen ad

Belenmek
Toz toprak içinde yuvarlanmak

Belik
Saç örgüsü

Beriki gün
Önceki gün

Beşirlemek
Başarmak, becermek

Bibi
Hala

Bıldır
Bir yıl önce, geçen yıl

Bodu bodu
Yağmur duası

Bük
Çalı ve diken topluluğu.

Buymak
Aşırı üşümek

Çalmak

  1. Bir şeyin üzerine bir şeyi sürmek, bulaştırmak.

  2. Koku sürmek.


Çapıt
Kumaş parçası

Carıs malamat etmek
Birinin suçunu, kusurunu açığa çıkararak utanacak duruma sokmak

Çelet
Yerinde duramayan, hiperaktif

Çepel

  1. Bulaşık

  2. Leke


Cibinlik
Sivrisinek önleyen tül çadır

Çimmek
Yıkanmak

Çingil
Genelde yoğurt konan saplı kap, bakraç

Cılk
Çürük

Cıncık
Cam parçası

Cırlavuk
Ağustos böceği

Cırmalamak
Tırmalamak

Çomça
Kepçe

Çul
Kıl veya yünden yapılan yere serilen sergi

Culluk
Hindi

Cülük, cücük
Civciv

Dam
Çatı.  "Dam akıyor.."

Darbız
Toprağın nemli hali

Demin
Az önce

Devrisi gün
Sonraki gün

Dinelmek
Ayakta durmak

Dirmek
Tırmık

Dıkılmak
İçeri girmek, içeride toplanmak

Döş
Bağır.  "Döşüm yandı.."

Döşek
Yatak

Dulda
Kuytu, rüzgarsız, sakin

Ede
Abi, kardeş

Elbiz
Evin tavan ve köşelerinde oluşan örümcek ağları

Emmi
Amca

Enik
Köpek yavrusu

Essah
Gerçek, sahi

Esvap, asbab
Çamaşır, giysi

Firez
Anız, tarlada kalan ekin sapı

Firik
Olgunlaşmaya yakın, olgunlaşmamış erik, çağla gibi meyve, buğday ve mısır.

Fıncıtmak
Fırlatmak

Galan

  1. Bundan sonra, bundan böyle, artık

  2. Artık. "Yok galan."


Ger
Çıkmayan leke. (Ceviz geri, nar geri)

Gidişmek
Kaşınmak

Göbelek
Mantar

Gölük
Yük taşıyan at, beygir.

Gulasma
Çok iyi değil, idare eder

Gülle
Misket

Halaka
Çevre, köy meydanı

Helgin
Kova

Helke
Kova

Hışı çıkmak
Çok yorulmak

Ihlamak
Dizlerini bükerek çökmek, oturmak (deve)

İki Dirhem Bir Çekirdek
Keçiboynuzu çekirdeklerinin hepsi aynı ağırlıkta imiş. O nedenle eskiden ağırlık ölçüsü olarak kullanılırmış. 4 çekirdek "bir dirhem" edermiş. Satıcı iki dirhemlik birşey satarken müşteri itibarlı ise 1 çekirdek de kendinden eklermiş. "İki dirhem bir çekirdek" ordan gelirmiş.

Irzı kırık
Namussuz, yaramaz

İt Dirseği
Gözde çıkan bir tür yara, arpacık

Kahke
Nohut unundan yapılan halka şeklinde galeta.

Kalın
Evlendirilecek kız için erkek tarafının kız tarafına ödediği para, başlık

Kele
Belirtme sıfatı olarak kullanılır. "Kele bacım bak hele."

Kenef
Tuvalet

Kercine, kercine
Kinayeli kinayeli, zıddına.

Kerrik
Ham meyve

Kertik, kirtik
Kullanıla kullanıla ufalmış, ele gelmeyecek kadar küçük sabun.

Kertiş
Kertenkele

Kesim kesmek
Söz kesmek, sözleşmek.

Kirevit, kerevit
Tahta kanape

Kısıkmak

  1. Zor ve çaresiz bir hȃle düşmek.

  2. Tuvalete sıkışmak.


Kızıl bozul olmak
Bir şeyden dolayı çok kızmak, sinirlenmek, bunun sonucu renk değiştirme.

Köska
Uç kısmı yanmış ve köz durumundaki küçük odun parçası

Küncü
Susam

Kürrük
At ve eşek için veya yavruları için kullanılan bir söz

Leçe
Volkanik taşlı arazi

Lemermek
Nemlenmek

Mahana
Bahane

Mayıl mayıl bakmak
Gözleri baygın baygın bir şeyler bekleyerek bakmak.

Mel mel bakmak
Anlamadan anlamsız bir şekilde bakmak.

Mintan
Gömlek

Mitili atmak
Yerleşmek

Mıh
Çivi

Müzevir
Çok dedikoducu, ispiyoncu.

Namazla
Seccade

Nuz
Az ekşi, ekşimsi, mayhoş tat

Nuzur
Sinsi, içten pazarlıklı

Öfelemek
Ovmak, ovalamak

Okuntu
Düğün davetiyesi yerine geçen hediye

Örme
Kıldan örülerek yapılan kalın ip

Öte beri
Önemsiz, ufak tefek şeyler.

Pança
Elin ayasını aşağı çevirerek parmakları bir şeyin içine geçirerek kavrama, avuçlama

Pel pel bakmak
Anlamaz bir şekilde ve anlamsız bir şekilde bakmak.

Peşkir
Havlu

Pılıyı pırtıyı toplamak
Her şeyini alıp orayı terk etmek.

Pıtız olmak
Çok sıkılmak, içi içine sığmamak

Puhara
Baca, Köy evlerinde odanın içinde ocak, soba görevi gören şömine benzeri alan

Puslanmak
Saklanmak

Şak
Bir bütünün yarısı

Sakırga
Kene

Salma
Düzeltilmiş kalas

Sası
Çürümeden dolayı ortaya çıkan kötü koku.

Şehadet Şerbeti
Osmanlı döneminde savaşlarda yaralanan ancak yarası ağır ve kurtarılma imkanı olmayan askerlere, hekim(doktor) yanında taşıdığı ve “Hekim Matarası” denilen mataradan son anlarında ağzı tatlansın diye şerbet verirmiş. Bu sebepten içenler de öleceğini anlarmış ve şerbete de Şehadet(ölüm) şerbeti derlermiş.

Bu şerbeti sıradan şerbetlerden ayıran ve özel kılan iki şey vardı. Birincisi şerbetin zemzem suyu ile hazırlanması. İkincisi ise sadece ölmeden önce içilmesi.

İşte o günden beri şehit olduğunu duyduğumuz veya şehadete yürüyen birini anlattığımız sırada “Şehadet Şerbeti” içti deyimini kullanıyoruz.

Sele
Sepet

Şelek
Biçilip deste yapılarak sırtta harmana taşınan ekin yükü.

Sili
Ağzına kadar dolu

Şimbil
Şimbil "Antakya kilesi" demektir. Tahıl ölçüsü birimidir

Şivşirmek
Birine karşı doldurmak

Siyek
Saçak

Sırt
Elbise, giysi. "Sırtını giy."

Sokum
Lokma, dürüm

Sökün etmek
Birden hücuma geçmiş gibi hareket etmek.

Soyka
İşe yaramaz lanet şey anlamında

Söykeği
Yaslanılacak şeyler

Sümbüç
Karış

Tabaka
Tütün taşıma, saklama aracı

Tablı
Doğru, düzgün

Tahra
Odun kesme aleti

Teken-Tüken, tek-tük
Birkaçtane, çok az, seyrek.

Tummak
Suya dalmak

Üflük
Islık

Uluk
Çürük

Urup
Çeyrek

Vıccırığı Çıkmak
Ezilmek, meyve ve sebzenin ezilmesi

Yallandī gapıda ürmek
Nerede besleniyorsa oranın lehine konuşmak.

Yanı yére gelesice
Öl anlamında bir deyim, beddua.

Yannık
Yayık

Yirik
Çok ince bir çizik hȃlinde derin yarık.

Yirikli
Yarığı bulunan ama mecazen dişilik organını kasden kadın için ama kadın olmanın yerini bilmeyen.

Yonsul
Yosun

Yörep
Yokuş

Yornuk almak
Dinlenmek, mola

Yüz yumak
Yalakalık etmek

zahar, zȃr
Her hȃlde, ihtimal.

Zangır zangır titremek
Aşırı titremek, aşırı heyecan ya da sinirden dolaylı sürekli titremek, titremeyi engelleyememek.

Zibil

  1. Çöp

  2. Hayvan gübresi

  3. Sayıca çok


Zil
Ekin, soğan gibi şeylerin ilk filizi.

Zıllımak
Oyun bozanlık etmek

Zırrıkçı
Mızıkçı

Zırrıkı
Bir şeyin aşırısı. Mesela zırrıkı deli, delinin aşırısı

Zumzuk
Yumruk


Submit a Hassaca
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
BENZER BAŞLIKLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

DİĞER BAŞLIKLAR

4,933BeğenenlerBeğen
1,806TakipçilerTakip Et
4,167TakipçilerTakip Et